gidersin

selamlar okuyucu,

uzun zamandır elimize kalem kağıt almadık. sebebini ne sen sor ne ben söyleyeyim desem de çok inanmayın siz. ya bu yutub işine bi bakalım dedik. ne de olsa ses var görüntü var, kolayca anlatırız dedik ama sıkıldık sanırım bir süre sonra. ama yazmak gibisi var mı ya? bence yok. arada yazmak, karalamak lazım, içini dökmek.

neyse işte geçenlerde meyhanedeyiz.biz sitesine göz atıyorum. arada olur öyle. iki duble içersin, gidersin dedi nejat işler, erkan can çıktı sonra, beynimde filler sikişiyor be tayfun dedi, gidersin abi dedim, koydu tokadı enseme, siktirme belanı tayfun, salça özleyip, ağlayacak adam mısın sen dedi, bak şurdan siktir git dedi. lan ben hangi ara nejat işler’le, erkan can’la eve çıktım dedim, zeki demirkubuz kapıyı kapatmadan girdi içeri, lan neredeyim ben demeden, haluk bilginerin tiradı girdi. elinde kocaman bi cuğara, halıda oturuyo, kendi kendine konuşuyo manyak, umut sarıkaya adamı gibi ehehe mehehe diye gülüyo arada.

neyse ne diyordum, bunlar böyle ileri geri konuşunca gülce dedim kalk gidelim bi hava alalım, şu manyaklar da döndüğümüzde gitmiş olur belki. hah işte salça özleyen adamlardan sonra son zamanların yeni goygoyu “gitmeyin abi yeaa” meselesine takıldı aklım. yav bunu da çok anlamıyorum açıkcası. gitmek isteyen gider, kalan kalır. herkes “kaçmak” için gitmiyor bir yerlere. misal biz bir hayalin peşine takıldık geldik. bak güzel hikaye demek isterdim ama öyle değil. yeni tanışmıştık. ilk hafta olması lazım. gülce dedi ki “i have a dream” dedim anam biz parkta bira içip, sonra nargileciye gidince mutlu olunca adamlarız, hayal dediğin şey akşam paramızı denkleştirmemize bakıyor. neyse neymiş bakayım dedim. avustralya’ya gitmek istiyorum dedi. nejat işler çıktı o anda, “gidersin” dedi. vay amk adam tee o zamandan içimizdeymiş. ama aynen böyle oldu bak, kesin yaşanmıştır bu deme okuyucu. gideriz dedim. o sırada bankada çalışıyorum, avustralya nedir, dünyada ki yeri neresidir, dünyada mıdır gibi sorular beynimde ama serde delikanlılık var. ben zannediyorum, avustralya bir meyhane de içmeye gideceğiz. aynen böyle başladı mesela hikayemiz. sonrası işte bok, püsür, vize, para denkleştireceğiz diye çalışma, sonra o paraları kadıköy’ün, bostancı’nın, asmalı’nın bilumum meyhanesinde yeme ve son maaşlara doğru “ya kısfmet” deyip uçak biletlerini almakla geçti. bileti alınca tabi geri vites de yok, cepte para da yok, atladık geldik. adam salça diyor ya, ulan tuzun kuru tabi, kirayı ödedin, faturaları ödedin, iş buldun keyfin yerinde tabi salça özlersin.

salça bizim için sorun değil. valla türk komunitesi sağolsun, güzel marketler var, bimden hallice, dost yoğurt, bulume tuvalet kağıdı, öncü biber salçası, sivri biber, dolma biber, taze fasulye, çitliyo çekirdek, çokoprensine kadar var lan. sanki bana kocaman bir ümraniye, sarıgazi. rakı desen evden beş dakika mesafede dan murphys var, üçem migros büyüklüğünde tekel düşün, cennet yani bir yandan. orada var. ama bizim mahalledeki rakıyı depoda saklıyo. yav kocaman işletme, avustralyanın her yerinde, marketingi yemiş bitirmiş, ama rakı depoda. niye diyosun abi çalıyolar diyo. ya bak viski var orada, bilumum şarap, votka ne ararsan var ama rakı çalınıyomuş.

konudan sapıyorum ama bu gitmeyin muhabbetine salça yüzünden girecekseniz girmeyin ya. özlersin edersin falan anlıyorum ama. yıl olmuş 2017, teknoloji desen almış gitmiş, ana babamız skype’a, vatzap’a, feysbuk’a son derece hakim, istediğimiz zaman açıp konuşuyoruz, görüntü de var. gelmek isteyen adam zaten bir şeyleri göze alıyor, mesafeleri sindiriyor. arkadaşlık, dostluk konusu var bir de. zor tabi, yılların verdiği bir müessese ama insanın içinde bir de keşfetme dürtüsü var. ne yapalım seçimler bunlar.

yani okuyucu gitmeyin değil, gidin, keşfedin, deneyin, içinizde kalmasın. ülke orada. yapamadığında geri dönebiliyorsun. en azından içinde keşkeler kalmıyor. bak işte geldik, kendi çapımızda bir şeyler yapıyoruz, kendimizi test ediyoruz. belki bir fotoğraf atıyoruz sosyal medyaya birileri görüyor, dünyanın bir de bu yönü var diyor. ben mesela bir sürü blog takip ediyorum. o kadar seviniyorum ki birileri bir şeyler yazınca. vay be diyorum keşke ben de bir nejat işler, erkan can olsam da, birden belirip, ne güzel yaptınız lan eşek sıpaları diyesim geliyor.

yazı sığlıkta sınır tanımıyor gördüğünüz gibi. ama napıcan işte ben de bu ailenin işsiz ferdiyim. yapacağım sosyal çıkarım bu kadar. gönül isterdi size teknik bilgilerle döktüreyim ama olmadı. okusam atom mühendisi olurdum diyemeyeceğim zaten okuyacağım maksimum seviye anadoluda bir meslek yüksek okuluydu, atom mühendisliği bölümünü 70 netle kaçırdım. hocalardan net istediysem de vermediler. benim sınava girdiğim sene sorular çalınmıştı zaten, ben çalınan sorulara çalışmıştım, sonra değiştirdiler. üzerimizde ağır bir yök vardı falan diyeceğim de işte, seviye yetmiyor.

bağlayamıyorum konuyu bir el atın. ama diyeceğim o ki, gitmek, kaçmak değil her zaman. bak o da bir seçenek ama bu işin içinde hayal dünyası da var. giden adamların arkasından su dökün, ama içme suyu olmasın, malum su konusu sıkıntılı dünyada. işeyin bence, yaralı parmak niyetine.

tam yazarken nejat işler girdi içeri, gidersin dedi. at yalanı sikeyim inananı nejat dedim.

edit: yazıyı göndermeden gülce’ye okutmuştum. o da sen olayı çok yanlış anlamışsın, salça başka bir şeyleri temsil ediyor dedi. çok fazla insan kaçarcasına gidiyor, onun için gitmeyin deniyor dedi. eyvole doğrudur. ama sen kaçan insanların sebeplerine, kök nedenlerine inme, sadece açaydım gollerimi, gitme diyeydim de sıyrıl. var mı öyle üç kuruşa beş köfte. niye keyfi yerinde olan adam, rahatını bozup gider ki? bunu düşünme, salya sümük gitmeyin goygoyu. sözlerime ah muhsin ünlü’nün güzel eseri kocaeli sen bizim her şeyimizsin’in son dörtlüğü ile veda ediyorum;

“bitsin bu azap burda, dünyada bitsin
bağırmayan taraftar siktirsin gitsin
u must say good-bai 2 me.
inh! inh!”

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s