Selamlar okuyucu,
Gunun ilk ve kuvvetle muhtemel son viskisi icilirken yaziliyor bu yazi. Boom tish!… “Ya nereden cikti viski?: “Tayfun sana n’oldu? ” gibi endise dolu sorularinizi kenarda tutun, gunun ilk zemzemi dersem de Amerikan Baskani dahil herkese haber verin. Eh, artik anlasilmistir coktan. Ben ben degilim.. Ben aslinda yogum. Muzmin yazariniz Tayfun, velisinden mazaret kagidi getirdi. Direksiyona, pek tembel, agzimiza hazirca dusen lokmalara pek duskun es-yazariniz, co-pilot, herseyin arkasindaki guc (hayir Amerika degil), buyuk resmin kurgucusu (Israil de degil) olan bendeniz gecti. (You know who..) 1 kere ve sadece seriden 1 film izleyerek yaptigim Harry Potter gondermeli espri de gozlerden kacmasin eki eki..
Ablaniz viski sever. Ezelden degil Covid’den beri. Hani tum dunya evlere kapanip kendini gelistirmek icin eksi maya ekmek yapimina, yeni bir dil ogrenmeye adamisken kendini, bu kardesiniz de kendime ve dunyaya zerre faydasiz ne yapabilirim dusturu ile Viski sisesinde cikolata olmustu. Ha, cok birsey de ogrenmedim bak. Ortamlarda iste ya Single Malt’tan baskasina da viski demem, accik smokey, accik spicey severim deyip bir kac marka adi siralayacak kadar. Ama tadi guzel meretin..
Tayfun dedim! Nasil yaziyorsun sen, boyle kafanda bir plan falan mi yapiyorsun oturup once diye, ki oyle olmadigi cok ortada ama baslangici nasil buluyorsun diye sordum. Cok afedersiniz seye surulecek kadar bir akil vermedi, bir fayda saglamadi. Hayir, ben idmansizim diye sordum. O da sirrini aciklayip okuyucu gozundeki populeritiseni riske atmak istemedi. Dedim, sen yaz, okuyucu seni seviyor, sen daha eglencelisin diye. Ya okuyucu umdugunu degil buldugunu okur dedi. Ah Tayfun ah, sen de eglencelisin askim, seni de seviyorlar demedi.. Ama adam hakli beyler ! Eskiden ben de eglenceli bir insandim. Ya da etrafim etrafinda benden daha eglenceli kimse olmayan insanlarla dolu oldugu icin onlar beni eglenceli bulur, amansizca over, gaz verir salarlardi ortamlara. Cok komik falan sanirdim kendimi. Tipki cok zeki olmadigimi 35 civarinda farketmem gibi (super bir aydinlanma ve hafifleme idi. tavsiye ederim.), cok komik olmadigimi hatta artik belki de biraz sikici (turkce karakter azizliginden kacinmak icin ugrasip kendimi sansurlemeyecegim ya bu sefer, anladiniz siz sonucta sikici degil sikici demek istedigimi di mi), hatta bazen de kafa sikici ( bu sefer de sikici degil sikici demek istedim ama onu da anlamissinizdir baglamdan di mi) oldugumu da bir ara farkettim. Bu saklabanliklar, komikmis gibi cakma Tayfun yazilari ” biz daha olmedik , at abinin killi gogsune topu ” diyen andropozlu erkek cirpinisi gibi biraz.
Neyse , sanirim giris yapmis oldum sanki… Hayir sanki, gelisme gelisecek; sonuc sonuca baglanacakmis gibi. Gorelim Mevlam neyler, neylerse guzel eyler. Kafasi karisik, her dunyaya bulasan yazariniz duse kalka devam ediyor yaziya. Ha, gayret az dayanin aslanlarim, canlarim, guzel gunler gorecegiz, gunesli gunler…
Tam buralara, bugun ya da son yazidan bu yana gezilen tozulan yerler, olan olaylar, Avustralya, Dunya, Memleket ve de hane gundemine dair bilgiler gelir di mi! Okuyucu sen de azicik yardimci ol, ittirelim su yaziyi ucundan. Bugun mesela benim cok sevdigim Sunshine Coast Hinterland (karasal bolgesi)nden Maleny- Montville civarina bir yolculuk yaptik. Oncesinde guzide semt Farmer Marketlarindan birine gidip haftalik sebze meyve ihtiyacini giderdik. Oradan Eumundi adli yine cok tatli bir kasabada kahve molasi verip ver elini Maleny. Aslinda bu amacli bir gezi idi. Adi Cingene Sofrasi olan, epeydir gorup merak ettigimiz bir restorani denemek istiyorduk. Okuyucu, henuz bu gorgusuzlugu yapip yemek fotosu ekleyecek miyim bilmiyorum. (Tayfun, sen eklediysen bugune kadar, cok ayip valla). Yemeklerin lezzeti elbette gayet guzel olmakla beraber, sunumlar (hayir kirmizi kurdeleye sarili fincan ya da biskuvi yoktu) ve gorseller can alici idi benim icin. utanc verici bir kismi da vardi tabii. Siparis ettigimiz yemeklerin, paylasmak icin olan buyuk menulerden olmasi ve buna ragmen bizim birer tane soylememiz idi. Merhaba, baskul ailesi, bekle, yaklasiyoruz sana dogru…
Ben galiba, sunu yaptik bunu gorduk diye yazamiyorum okuyucu. Oyle iyi bir hikaye anlaticisi degilim. Bak ama konussak, dinlersin ha, daha guzel anlatirim. Ayni Tayfun gibi amansiz overim. (Ondan farkim amansiz gommem ben) Bak ne geldi aklima bunlari yazarken. Ismi lazim degil bir arkadasim demisti ki ( okuyorsa burayi anlar kendisini, hadi simdilik Mahmut diyelim). Bir arkadasim ona demis ki, ne zaman bir sorunlar, ne yapacagimiz bilmedigim bir durumla karsilassam Mahmut olsa ne yapardi diye dusunup bir karar veririm. Vay be demistim. Ne acaip sey. Hem ne kadar onore edici hem de ne kadar buyuk sorumluluk. Sonra dusunmustum benim icin boyle biri, yani benim bir Mahmut’um var mi? Bak dusun bunu okuyucu. Anan, baban, sevdigin bir dostun, eski yoneticin, unlu biri, bir roman ya da film karakteri bile olabilir. ama ne yapacagini bilmedigin de aklina gelen, o olsa ne yapardi dedigin biri var mi? Benim yok! Yani yokmus! Cunku yillardir dusunuyorum aklima gelmiyor. Ya kimseyi cok siklemiyor, ya kendi kibrimden kimsenin aklini yolunu ornek almaya deger bulmuyorum. Ya hic ne yapacagimi bilmedigim olmuyor ( hele hele ) ya da malim! Ama boyle. Sen de bir dusun okuyucu, cunku bence oyle biri olmasi hayatinda guzel bir sey. Simdi bu konuya nereden geldim. Yazi tikandi. Bu kadar keyifle gecen bugunu, son zamanlardaki guzel, anlatilasi seyleri yazmak istedim yazamadim. Cunku Tayfun olsa ne yazardi diye dusundugum icin onlari yazmaya calistim. Ama Tayfun olmadigim icin yazamadim. Halbuki, Vakitlice yeniden,Gulce’nin Yolu.. Sesini bul Gulce! Super bir kisisel gelisim kitabi cikaririm burdan ben. Bak, mesela bu mental health (akil sagligi), kisisel gelisim mevzulari bir gundemimde idi son bir kac gundur. Yok, endise etme okuyucu iyiyim. Sirket, ” calisanlarimizi cok onemsiyoruz. Neden stresli olduklarina dair cok bir caba sarf etmek, sebeni bulmak ve cozum getirmek istemesek de biraz para harcayip “akil sagliklari” icin teknikler ogreten bir uygulama uyeligi yapalim. seminer duzenleyip herseyi cozelim” etkinlikleri kapsamina bir toplanti duzenledi. Ustelik bu anlasma yapmayi dusundukleri bir firma ile deneme amacli, pilot grup secilen bizim ekip icin zorunlu idi. ( Oto sansur uyguladim. belki birgun yazarim sansurumu. Bunu kendime not yaziyorum.) Neyse, firmanin sahibi dayi mevzuya pencerenin kenarinda intiharin esiginde oldugu andan baslayip, gozyaslari icinde birakip sonra da iste ben sunu yapti bunu yaptim, siz de sunu bunu yapin minvalinde devam ettirdi. Belki baska herkese harika gelen icerikler de sunan bu toplanti, beni rahatsiz etti. Aglatti. Kaygi bozuklugundan bahsetmeleri ben de kaygi ve sucluluk hisleri olusturdu. Nasil mi? Soyle? Hay anasini satiim, ben sunu da yapmiyorum, bunu da yapmiyorum, sanki herkese yapiyormus gibi bahsettikleri fiziksel saglik icin spor vs de yapmiyorum. Afedersiniz ne tarak gibi bir insanim ben! Neyse, sagolsun Tayfun ile uzun keyifli bir sahil yuruyusu ve sohbet ile kendime geldim. Ama simdi dusunuyorum da yapiyorum ya aslinda ben de birseyler. Sahilde yuruyusler, kumsalda oturup denizi izlemek, sabah Tayfun’un yaptigi kahveyi bazen balkonda bazen icerde beraber icmek, vs vs vs. O kadar da bos adam degiliz biz de, at abinin killi gogsune :))) Yani diyorum ki aslinda ben de birseyler yapiyorum da adini koymuyorum, siz ona bir ad koyunca ben de sanki birseyler yapmaliymisim da kaciriyormusum gibi hissettim Allahsizlar.
Bu da sunu animsatti. Gecen hafta gunesin dogumunu izledik sahilde. Gun denizin ustune batmiyor. o guzel renkleri manzarayi yasamak icin dogumuna yetismen lazim. Ustelik belediyemiz de bir festival kapsaminda Aborjin Gun Dogumu seramonisi organize etti. (Dawn Awakening adli). Elbette bu bir show idi yani gercek bir aborijin toreni degil ama Avustralyaya geldigimizden beri ilk kez boyle bir etkinlige katilmis olmak, sabah 4’te sahile yuruyup, yuzlerce insanin havlusunu, kilimini, sandalyesini kapip ayni istikamete yurudugunu gormek, ve o ani onlarla paylasmak gercekten tazeleyici, huzur ve cosku veren bir deneyimdi. Hello mental health! (Amansiz gomucu degilim demistim ya, unut onu okuyucu, gordugun gibi takinca takiyorum)














Burada bazi is ilanlarinin – ozellikle cok uzun olanlarin- sonunda soyle bir bolum gorur oldum son zamanlarda. ” Buraya kadar geldiysen, hala okuyorsan, aradigimiz kisi olma olasiligin cok yuksek. ” Hala benimle olan okuyucu, aradigim kisi olman cok yuksek. Lutfen guncel bir CVin, neden “derdini sikiim butonuna” ihtiyac duydugumu anlatan , en fazla 1 sayfalik cover letter ile basvur. Bakarsin yakin arkadas oluruz, ya da terapistim olursun, cebine ekstra birkac kurus girer. Haha. Iyiyim, iyiyim okuyucu. Hayat iste. Gecen gun ekip toplantisinda ” hayat her zaman gokkusaklari, unicornlar degil ki. Boktan bir gun ise boktan birgundur. Let’s talk shit!: diye cikismisligi olan insanim ben. Buraya da duygu dunyami dokmusum cok mu?
Yanlis anlama okuyucu cok sukrediyorum. Misal, cok guzel arkadalar da edindim. Isyerinden cok sevdigim, iyi anlastigim bir arkadasim, benimle vakit gecirmek icin Brisbane’dan Sunshine Coast’a geldi. Bir konaklama ayarladi bir otelde. Beraber kaldik hatta. Bu o kadar, o kadar kiymetli birsey ve oyle iyi geldi ki bana. Buralarin cenneti Noosa’da vakit gecirdik. Masraftan kacmamis hatun, deniz dibinde havuzlu guzel bir otel. Havuz basinda bir sise beyaz sarap esliginde, cocuklugumuzu, kulturel benzerliklerimizi, gencligimizi, dunyanin farkli noktalarinda ne kadar farkli hayatlar yasayip bulusmus olmamizi konustuk. Ha havuzu, denizi, Noosa’si cok guzel de mevzu sohbet edecek arkadas. Yani okuyucu, hemen en yakininda en kisa zamanda seninle bulusabilecek bir arkadasini ara ve bulus. Cok yakin arkadas olmaniza da gerek yok. Bazen dostluklar da ask gibidir. Kimisi ilk goruste olur, kimi zaman zamanla seversin. Yani gorusmede bulusmada keramet vardir 🙂 Arkadaslar guzeldir. dopamin olsun seratonin olsun ne verdiyse yukler. Sarilin dostlariniza kiymetlerini bilin kuzucuklarimi, sutunuzu icin, disinizi fircalayip dogru yataklara diyerek sizlere veda ediyorum.
Hoscakal bozkirin tezenesi…
NOT: dusuk reyting durumuna gore yeniden gorusmek ya da gorusmemek uzere 🙂
Gulce