yiyiciyiz biz, çekmeyiz cefa

Selamlar okuyucu,

Iyiden iyiye yaz mevsiminin geldigi su 29 derece Pazar gununden selamlar. Pazar gunu seni kilisede goremedim john esprilerinin havada ucustugu bu sicak kasim gununden ve gunun ilk birasindan selamlar hem de.

Pazar ogleden sonralarini cok seviyorum ya. O ilk kkpphhsss sesiyle  gunduz birasini aciyorsun ya, kutsal kitaplarin cennet vaad ettikleri o kisimlarin gercek hayattaki yansimasi gibi oluyor, en azindan bende oyle isliyor mantik.

On dakikalik kisacik bir ara verdim yaziya ama sen hissetmedin okuyucu. Cunku henuz o teknoloji yok. Gulce geldi, haliyi supurim mi diye sordu. Supur gulce gel supur, Pazar gunu, gunun en guzel saatinde tam oturmusken gel hali supur. Tamam kardesim hali hepimizin sevgilisi, umut sarikaya gibi gunlerce halinin ustunde yasayabiliriz ya da big Lebowski gibi “hali odayi dolduruyordu aminakoduklarim” diye bagirabiliriz ama Pazar gunu hali supurmek dunya genelinde yasaklanmali hatta ve hatta dunya temizlik yapmayanlar gunu olarak her Pazar kutlamalar yapmaliyiz. Hepimizin oldugu gibi annem de boyleydi, hafta ici herkes calisirken iste gucte iken durur, hafta sonu makina calistirirdi. Ah anam, gadin anam. Tabi espri bunlar(kivirmalar basladi tayfun effendi) haliyi supuren baskasi olduktan sonra bana hava hos. Ev isi hep kulfet cunku. Oysa oteller oyle mi? ye ic sic? Baskasi gelsin temizlesin. Sefa pezevenkligi.

Annem de boyle dedim ya okuyucu. Eski gunlere gittim. Ahhh o fakirlik ve varosluk. Ask-I memnu yalisi gibi bir cocuklugum oldu. Gunduzlerini oda sayisini bilmedigim, envai cesit yemegin pistigi ve hatta banyosunda kuveti bulunan kocaman bir evde  gecirdigim cocukluk gunlerim,aksamlari yerini tek goz bir odada soba ustunde kurutulan camasirlara ve ranzanin ust katinda gecirilen  saatlere birakiyordu. (aslinda buraya kendimce cok edebi ve komikli bir cumle yazmistim. Sonra yaziyi redakte eden gulce geldi ve seni de, seni mezun eden turk egitim sistemini de sikeyim diyerek cumleyi yeniden yazdi. Evet ben bir sozelciydim okur ama turkce bilmeyen bir sozelci. Gerci cografya da bildigim pek soylenemez, bazen sagimi solumu ve hatta doguyu ve batiyi bile karistiriyorum. Sozelcilerin yuz karasiyim. Bir sayisalci tarafindan duzeltilen gevsegin tekiyim galiba. Iste bir muhendisle sevgili olmanin zorlu yani. Oss cevap anahtari gibi kadin. Trt 2 gibi kadindan sonraki en guzel sey ) Gabriel Garcia Marquez gibi bir cocukluk yasasam da benimkinin hayata yansimasi, dahi zannedilen cocugun vasat cikmasi ile baslayan hayal kirikligina evriliyordu. Ama hayat iste bazen Gabriel Garcia Marquez okutur insana, bazen de dizlerimiz kanamadan buyuyemeyiz diyen Iclal Aydin. Evet Iclal Aydin. Ben de okudum okuyucu. Yirmilerimin basinda, evimden ilk ayrildigim o Anadolu’nun incisi, y.rrak gibi sehrimiz Rize’de okurken Iclal Aydin da okudum, Ismail Turut de dinledim, davut guloglu ile horon da teptim. Yaptim, pisman degilim. Tabi simdi, efendim, bir takim ergen kardeslerimizi Justin Bieber dinliyor diye elestiriyoruz, elestirdik ama biz de onlardan farkli degildik, sadece simdi kalkmis bir gote sahibiz. Ama gezide dedigimiz gibi o got gokten inecek bayim. Aaa bildigin hasta ruhlu bir insan gibi kendi kendime konusup, cevaplar veriyorum, kendime kufur ediyorum. Mal lan bu satirlarin yazari.

Ha bir de sefa pezevenkligi dedim ya okuyucu, iste o guzel tabirdir ya. Bugun gunlerden Pazar ama dun cumartesiydi, hatta onceki gun cumaydi, ulan zaman ne cabuk geciyor ya. Daha gecen gun degil miydi ekim eylulden, aralik ekimden daha guzel olacak diyen o sesi duymamiz. Cem Yilmaz gibi siyasi espri yaptim okuyucu. Ne oldugunu kimsenin anlamadigi tarrak gibi espri yani. Neyse dun Cumartesi oldugu icin ve yaz da gelmek uzere oldugu icin, havalar da isindigi icin yani demem o ki okuyucu, esmiyor, cok sicak.

Iste bu sicakligi degerlendirmek icin, bir takim guzel arkadaslari da yanimiza alarak denize karpuz kabugu dusurmeye, yaz mevsimini kutlamaya, banka borclarini artirmaya ve de okyanus havasini cekmeye great ocean road’a, Lorne kasabasina bir yolculuk yaptik. Aman aman aman. O nasil bir cografya ya. Denizle ormanin bulustugu bir resital. Yesil mavi elele, hep beraber tribune. Bildigin Giresun, memleket gibi. Lorne’a daha once de gitmistik, yemis icmis gelmistik aslinda. Ama bu sefer degisliklik yaptik. Kizgin kumlardan serin sulara atladik okuyucu. Sezonu actik. Sorfcu genclerimiz bir yanda, biz yuzmekten aciz, dalgayla oynayanlar bir yanda. Cunku ayirmislar sahili, tabela vardi, sorfculer bu tarafta dursun diye. Mantikli tabi. Tam dalganin ustune atlarken sorf tahtasi gelip agzini yuzunu dagitsa, pekmezini akitsa, hos olmaz tabi.

Lorne’da grand pacific otel diye bir yer var okuyucu. Bildigin avustralya bari. Kalacak yer de vardir bilemiyorum, biz gunubirlikciyiz. Iste bu mekanda okyanusa karsi yemegimizi yedik, biramizi ictik. Standart bar yemegi. Ucuz, lezzetli, guvenilir. Tavsiye olunur. Sonrasinda sahile inip, coluk cocuk combalak deniz sefamizi yaptik.

Ve iste o an. Gunubirlikcinin en huzunlu ani. Sahil kasabasinda mekanlar, yeni aldiklari dusun altindan gunes yagi kokusu ile dolan guzel giyimli kadinlar ve erkeklerle dolarken, gunubirlikci mahzun, gunubirlikci aglamakli. Sanki kendisine yonelen “fuckin tourist” bakislarini hissetmis gibi, topuklari gotune vurarak evine, yuvasina donmekte gunubirlikci. Ahhh ahhh oysa iste lorne’dan sonra deniz feneri olan bir kasabaya daha gitmistik, onlari da anlatacaktim ama simdi gozlerim dolu, Yasar’dan kuslar, sen kuslari bosver ezgilerini mirildaniyorum.

Ama iste burada festive season denen o mukemmel tarih geldi. Yilbasina kadar icine christmas’i da alan bu iki ay biz fani avustralyalilar icin yeme icme gezme tozma donemi. Zaten pandemide cebimiz uc kurus gormustu ya, onuda alacaklar elimizden matmezel. Amannn alsinlar ya, biz mutlu olalim da koy gotune rahvan gitsin okuyucu, oyle bir bencillik, oyle bir siklemezlik.

Diyecegim o ki okuyucu, Pazar gunleri ogleden sonralarini sevin, onlara iyi davranin. Basbakanimiz da aciklama yapti, ulan kofteler, ne guzel uydunuz kurallara essek sipalari, o zaman yarindan sonra maske takmaniza gerek yok, sadece kapali alanda takin yeter, hadi goreyim sizi falan dedi. Bu haber ben de fener sampiyonlugu kadar etki yapsa da, gulce icin birsey ifade etmedi. Cunku kendisi iki gundur bu kararin gelecegini soyledigini iddia ediyor. “ben demistim” diye yasayanlarda bugun. Simdi okuyup “askol tayfun, ben oyle bir insan miyim” diyecek ben de ona “askim ya takma kafana, kurgu bunlar” diyip biyik altindan gulecegim. (Gulce not: iddia mi!!! iyi de, ben demistim ki zaten)

Yalniz ve guzel ulkemizde maske, mesafe derken isler sarpa sarmis durumda, onun da farkindayiz. Allah yardimcimiz olsun, ne diyelim. Kendine guzel bak bozkirin tezenesi, bunlar seni korumaz, sen kendini koru. Saglicakla kal.

Bir Cevap Yazın

Aşağıya bilgilerinizi girin veya oturum açmak için bir simgeye tıklayın:

WordPress.com Logosu

WordPress.com hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Facebook fotoğrafı

Facebook hesabınızı kullanarak yorum yapıyorsunuz. Çıkış  Yap /  Değiştir )

Connecting to %s